Edebiyat etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Images

Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumu

       


Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Sempozyumuna katıldım. Bağlarbaşı Kültür Merkezinde Bican Veysel Yıldız tarafından düzenlenen, Onyedi ülkenin katılımıyla gerçekleşen sempozyumda dinleyici katılımcılarının çoğunluğu öğretmenlerdi.

İlgimi çekenlerden biri Öğretim Görevlisi Ayşe Kucur'un Küçük Prensin Televizyon Dünyasına Girişi: Masumiyetin Yok Oluşu adındaki incelemesiydi.

Kitabın yazılışı ve verdiği mesajların dizide nasıl değişime uğradığı ve bu mesajlarla yetişen çocukların verdiği tepkilere değindi. Çocuğun geleceğe yazılmış mektup olduğundan yola çıkarak, modern dünyanın proje çocuk olarak yetişen çocuk modeli ile toplum içinde gerçekçiliği karşılaştırması yaptı. Geçen yüzyıl içinde çocuk imgelerine değindi. Çocuk masalları ve anlatılarının verdiği mesajların değişimine dikkat çekti.
                               

Diğer katılımcı Osman Çoban Bir Online Okuma Platformu olarak Wattpad ve Sanal Dünyanını Gençlerinde Sanal Okuma Kültürü ile ilgili araştırmasını paylaştı.

Koç Üniversitesinden Doç.Dr. Ilgın Veryeri Alaca'dan  Bir Çoçuk Kitabının Oluşumu adlı sunusunda beş başlık üzerinden Slayt fotoğraflarla kitap oluşumunu dinledik.

1- Araştırma (lokal ve Global araştırılma yapılmalı, Dünya Edebiyatını okumalı, anlamalı, Kütüphaneler, Sergi, Ders, Arşiv üzerinden yapılabilir.

2-Etkin Üretim Süreci (Aceleye getirilmemeli, Shaun Tan'ın Uzak adlı sessiz kitabının oluşumu dört yıl gibi bir sürece dayanır. Koç Üniversitesi Yayınlarının üretim süreci paylaşımı)

3- Başvuru ve Geri Bildirim Süreci ( Yayınevleri, editörlerin etkili ve yapıcı olmaları ile ilgili paylaşımlar olmalı)

4- Kitabın Basılması ve Çocuklar ile Buluşturulması ( Kitap tanıtımları, Okullar ve Öğretmenler ile işbirliği)

5- Eleştiri, Ödül, Değerlendirme Mekanizmaları ( Okurlar, çocuklar, Ebeveyn ve Öğretmenlerden geri dönüşüm bilgilendirmeleri )

 

Arşiv Görevlisi Hüseyin Öztürk Çocuklara Ölümden Bahsetmek: Dört Eser, Dört Ferklı Bakış adlı araştırmasını paylaştı,

Ele aldığı Kitaplar, Bir Şeftali Bin Şeftali- Samed Behrengi, Memik ile Onbaşı-Aydın Özakın, Dedem Bir Kiraz Ağacı- Angela Nanetti, Beyaz Ölüm- Neriman Karagöz.

Adler'in "Bir insanın ansızın patdanak ölmesine tanık olan çocukların ruhları, dikkati çekecek derecede etkilenir durumdan" sözünden yola çıkarak kitaplardaki karakterlerin ölümünden nasıl etkilenip ilişkilendirdiklerini anlattı.

 Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Yazarları Birliğinine ve emeği geçen herkese Sempozyum için teşekkürler. 
Nurten Yurt


  
Images

Okumalar Okuması

                               
 Bir sayfa üzerindeki kelimeler dünyayı bir arada tutar. Alberto Manguel'in bu sözünü çok severim.  Yıllardır katıldığım okuma gruplarında okur tiplerini gözlemledim çoğu zaman. Aynı kitabın içinde yol almış birbirinden çok farklı meslek ve yaşlardaki zihinlerin bir araya geldiğinde ortak oluşturdukları paylaşımlarda çıkanlara çok yakın.
  Grupta bir araya gelen kişilerin aynı kitaptan farklı yorumlar çıkarmaları, anlamların kişiden kişiye ne kadar değiştiği ve özelleştiğinide  gözlemledim.  Anlaşılamayan, beğenilmeyen, okunamayan kitaplar tamamen okuma alışkanlıkları ve kendine özgü okur bulamamalarından kaynaklanır. Her kitabın bir okuru vardır. Okurluğun zevki kişiye aittir.
  Manguel'in bu kitabı sekiz bölümden oluşuyor. Otuzdokuz denemesinde karşılaştırmalı okuma yapmayan okura ve, metinlerarasılık sorunlarına kendince cevapları var.  Aynanın içindenle diğer metinlere yansıyan yansımaların zevkli bir bileşimi.


  Manguel'in Okumalar Okuması adlı kitabında yer alan bir bölümden ideal okur üzerine yazılmış sözcükler aşağıda.

 “Üç tür okur vardır: Bir, yargılamaksızın keyfini çıkaran bir üçüncüsü, keyfini çıkarmadan yargılayan; ortadaki bir başkası, keyif alırken yargılayan ve yargılarken keyif alan. Sonuncu sınıf, hakikaten bir sanat eserini yeniden üretir; üyeleri fazla değildir.” Goethe, Johann Friedrich Rochlitz’e yazdığı bir mektuptan.
Werther’i okuduktan sonra intihar eden okurlar, ideal değil sadece duygusal okurlardı.
İdeal okurlar ender olarak duygusal olur.              

İdeal okur, kelimeler sayfanın üstünde bir araya gelmeden hemen önceki yazardır.
İdeal okur yaratma ânından önceki anda varolur.
ideal okurlar bir hikâyeyi yeniden kurmaz; yeniden yaratır.
İdeal okurlar bir hikâyeyi izlemez: Ona katılır.              
İdeal okur nasıl dinleneceğini öğrenmelidir.
İdeal okur çevirmendir, metni teşrih edebilir, derisini soyabilir, iliğine kadar dilimler, her arter ve damarı izler ve sonra da tamamen yeni, duyarlı bir varlığı ayakları üstüne kaldırır. İdeal okur tahnitçi değildir.
İdeal okur için bütün araçlar aşinadır.
İdeal okur için bütün şakalar yenidir.
“İnsan iyi okumak için mucit olmalı.” Ralph Waldo Emerson.
İdeal okurun unutma konusunda sınırsız bir kapasitesi vardır ve hafızasından Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ın tek ve aynı kişi olduğunu, Julien Sorel’in kafasının kesileceğini, Roger Ackroyd’un katilinin adının Falanca olduğunu silebilir.
İdeal okur, Bret Easton Ellis’in yazdıklarıyla ilgilenmez.
İdeal okur, yazarın sadece sezdiğini bilir.
İdeal okur metni altüst eder. İdeal okur yazarın söylediğini olduğu gibi kabul etmez.
İdeal okur, biriktiren bir okurdur: Bir kitabın her okunuşu anlatının anısına yeni bir katman ekler.
Her ideal okur çağrışımsal bir okurdur ve sanki bütün kitaplar yaşı olmayan, velut bir yazarın kitabıymış gibi okur onları.
Images

Edebiyat Kimin İçin

 Gün Işığı Kitaplığının 5. Zeynep Cemali Edebiyat günündeydim.

Açılış konuşmasını yarım asırdır Türk Edebiyatına katkıda bulunan eserler veren, Türkçenin düzgün kullanımı için yüreğini koyarak direnen "dil gönüllüsü" Feyza Hepçilingerler yaptı.

İletişim Yayınları ve Birikim Yayıncılığın deneyimli yöneticilerinden Tuğrul Paşaoğlu dijital yayıncılıkla ilgili bilinmeyenleri

. Kitabın dijital yolculuğu yeni ve farklı okuma deneyimleri

. Dijital yayıncılıkta telif sorunları ve uluslararası hukukta yaklaşımlar

. Dijital kitap üretiminde yaşanan güvenlik, alt yapı ve standartlaşma sorunları

. E- kitap üretimi, satışı ve tüketiminde teknoloji kullanımı

. Dijital yayıncılıkta yayıncının rolü değişiyor mu?

. Arşiv kitaplar ve yeni kütüphaneler başlıklarıyla anlattı. Soru cevap bölümünde kültür tekelleşiyormu sorusuna Orwel'in 1984 uyle cevap verdi. İnsanın yaratıcılığı ve sınırsızlığına güvendiğini belirtti. Tekelleşmemi, tekilleştirmemi sorusuna zamanın kalmaması nedeniyle cevabı arada kendisine anlatacağını söyleyen Tuğrul beyin ve kütüphaneciler birliği başkanının konuşmasına ortak olamadım.

Karin Karakaşlı'nın Edebiyatı Anadilde Yazmak, Anadilde Okumak başlığı altında çocukluğundan bu yana yaşadığı dil kırılganlığını bu ülke adına ortak dilde üretmek sözleriyle bitirdiği uzun bir konuşmaydı.

. Farklı dillerde düşünmenin yazma deneyimine etkisini,

. Anadil okur yazarlığının bireyin varlığını belirlemesinin ne olduğu

. Birden çok ana dile sahip olmak ve edebiyat dilini seçmek

. Edebiyatı ana dilde yaşatmanın önemi

. Anadil yasaklarının edebiyata nasıl yansıyıp, nasıl etkilediği başlıkları ile anlattı.


Kahve molasından sonraki Panel'in konusu Yayınevinden Okura Kitabın Satış Süreciydi.

Katılımcılar Literetür Yayıncılığın kurucusu, Punto Kitap dağıtımın genel müdürü Kenan Kocatürk,

D&R'nin Kitap satın alma müdürü Betül İşeri

Ankara Dost Kitabevinin kurucusu Erdal Akalın

Kitap Yurdu. com'da dijital iletişim ve reklam danışmanı Ayça Bayrak'tı.
Images

Eğitimde Edebiyat Semineri


  Günışığı Kitaplığının düzenlediği 8. Eğitimde Edebiyat Semineri Işık Okullarında yapıldı. Seminere 450’den fazla öğretmen, eğitim yöneticisi, kütüphaneci ve akademisyen katıldı.
  Günışığı Kitaplığı adına konukları selamlayan Mine Soysal, çocuklar ve gençlerin edebiyatla buluşmasına yönelik özgürleştirici yollarını anlattığı konuşmasının ardından, Yaşar Kemal’i anmak için, yol arkadaşı yazar Adnan Binyazar’ı sahneye davet etti. Binyazar konuşmasında, Yaşar Kemal’in, “İnsan, evrende gövdesi kadar değil gönlü kadar yer kaplar,” cümlesini alıntılayarak edebiyatımıza katkısından söz etti. Kemal’in eserlerinden İnce Memedin bin yıl yaşayacağına değindi.

  Şair, çevirmen, edebiyat profesörü Cevat Çapan, şiirin ve edebiyatın eğitimle ilişkisine dikkat çekerek deneyimlerini paylaştı. Şiirin devrimci ruhunun, dünyayı değiştirebilecek bir güce sahip olduğunu hatırlatan Çapan konuşmasını, “Şiir olmazsa kıyamet kopmaz, ama insanlar sevişemez, bir şey beğenmez; dünya tatsız tuzsuz bir yer olur,” diyerek konuşmasını bitirdi.

  Edebiyatımızın önemli temsilcilerinden Selim İleri, “Edebiyatı Sevdiren Öğretmenlerim” diye başladığı konuşmasında, öğrencilik yıllarında edebiyatı sevmesine neden olan öğretmenlerini andı. Resme olan yeteneksizliğinden bahsederek, resim dersinde öğretmeninin, “Resmi çizemiyorsan, sen de yazarak anlat,” sözlerinden cesaret alarak öyküler yazdığını ve resimden 10 aldığını aktardı. Matematik dersinde, yazmaya başladığı romanına daldığı için” ne yapıyorsun orada” diye soran öğretmenine “roman yazıyorum” cevabıyla, kızmak yerine onu ciddiye alarak ilgilendiği için bugünleri borçlu olduğunu söylerken oldukça duygulandı.