Ağaçları da okumalı insan.
Şehrin ağaçları çok şey anlatır insana. Tek tük betonların arasında kalmış olsalarda dokun onlara sarıl, yaşam ulaşır sana. Kulağını daya, sırtını daya otur dinle, tüm gördüklerini anlatır. Yaprakların rüzgarla yaptıkları senfoniyi duyarsan, türlü hikayeler anlatırlar.
Efsunludur onlar, zarar veren ah alır iflah olmaz. Yaş kesen baş keser unutma. Meyve verene sakın dokunma. Bütün yapraklarını döküp çırılçıplak kaldığında kış ortasında seyret. Nasılda karanlık bir görüntüsü vardır. Oysa inatla sarılır hayata, baharda verir tomurcuklarını. Yeşil yapraklar arasında giyer gelinliğini, nazlı nazlı süzülür. Yağmura rüzgara inatla karşı koyup sunar meyvelerini insana.
İlla bir ağaç olacaksan çınar ol. Bir bak çevrendeki ağaçlara, oku onları nasıl yaşarlar. Yaşarken kimler onunla birlikte yaşar. Çınar yüzyıllar boyu meydan okur yaşama. Bir yanı ölürken diğer parçasıyla tutunur hayata. İçi çürür, dışı yaşar, mücadele eder. Köküyle tutunur toprağa inatla.
Bir çınarın gölgesinde rahat uyur insan, huzurla.
Budanmaya gerek kalmadan sen feda et bırakman gereken fazlalıkları. Sürmek istediğin sürgünleri fışkırt topraktan. Tohumlarını saçmak istiyorsan bırak rüzgara savursun dört bir yana. Doğa her daim fısıldar sana gerçeği duymasını bil.
Yaralandın mı? Kapılma çürük tarafına.Kocadın mı? Dön güneşe, sıkıca sarıl köklerine. Fışkırsın hayat diğer dallarından.
Nurten Yurt