Yaşadığımız yüzyılın aşina olduğufotoğraflar vardır. Bakarken ruhumun ezilip yok olduğunu hissederim. Ölümün, acının çocuk bedenleri üzerinde duruşu ve yansıyışının insanlara yaşadığı dünya üzerindeki gerçekleri hatırlatır. Bunca acı ve ölüme rağmen yaşama sığınmak için sığınırım o hayal dünyasına. Yaratma ve üretme, ölümün yanına yaşamı katma, umudu her daim ayakta tutma.
Aylan Kurdinin sahile vuran bedeninin fotoğrafı, sanatsal bir değerin yanında insanlığın vicdanını sorgulamasına neden oldu. Ölüm ve Masumiyet bir karede bu kadar güzel görünürdü.
Bir anne olarak o çocukları o korkunç karelerden söküp masumiyetlerini yaşamalarını isterdim. Yaşayamadıkları çocukluklarına masum hikayeler uydurur, yüzlerine yansıyan korkunun kaç okşayış, ne kadar şefkatle unutturulabileceğini düşlerdim.
Bu görüntüleri farklı düşleyen ve yansıtan Azerbaycanlı ressam ve Karikatürist Gündüz Aghayevin çalışmalarını görünce aklıma Aşık Paşanın sözü geldi" Gözden Giren Elden Çıkar" algılarımıza takılıp kalan öyle çok görüntü var ki. Bunları sağaltmanın ruhumuzu hafifletmenin yolu üretmek, üretirken yaratmak. Aghayevin çalışmalarından yansıyan, içimize dokunur yanı gerçek ve hayal.
Sanata ve umuda her daim sarılmak.
Nurten Yurt