Images

Ben Katil


Katilim ben evet katilim dayanamıyorum artık. İtirafım çektiğim vicdan azabını hafifletir mi? Bilmiyorum. Öyle çok masumu katlettim ki, üstelik hiçbir suçları yokken umut verdim onlara. Yaşayacaklarına inanıyorlardı, iyi ya da kötü bir hayatları olacaktı. Çoğalacaklardı, ünlü olacaktı belki birileri, hastalığı, aşkı, tadacaklardı, çocukları, karıları, düşmanları olacaktı. Bana ihtiyaçları olmadan hayatlarına sürekli başka hayatları katarak var olacaklardı. Ben izin vermedim hiç birine katlettim onları.

Pembe vardı, on yedisinde çeliğe su yürümüş taze fidan nasıl buluşurdu sevdalısıyla meşelikte. Dur evet sevdalısı neydi adı? Salim miydi? Unutuyordu artık hafızası bile siliyordu vicdanının ağırlığından. Unutursa hafifler miydi yüreği? Ne güzel oynaşırlardı iki genç sevdalı, kıskanırdı Salim Pembeyi kendi gözünden bile. Yeşil çimenler ezilirdi iki aşığın bedeniyle, ne vardı kıyacak onlara? Yaşasalardı, evlenirlerdi belki, çocukları olurdu. En fazla aldatırdı, Salim Pembeyi, ya da diğer oğlana kaçardı Pembe. Hiç acımadan katletmişti onları.

Suzan vardı, assolist eskisi. Sahneleri anlatırdı ona, gençliğini, parıltılı ışıkların aydınlatmadığı kuytu köşelerin hikâyelerini. Aşklarını, bedenindeki kurşun ve bıçak yaralarını izlerlerdi. Onu da yok etmişti.

Zülfikarla Zülfiyar ikizlerim ne de çok sevmiştim onları, Sedefli boy aynasının dökülen sedefleri gibi sabun köpükleri arasında akıp gittiler kanalizasyona.

Ellerim korkutuyor beni artık, zaten son iki yıldır sürekli kazalar geçiriyorum. Kolum tutmaz oluyor, parmağımı kesiyorum, dirseğim ağrıyor bu aralar, omzuma doğru ince bir damar kasılıyor, hep suçlarım yüzünden biliyorum. Son zamanlarda iyiden iyiye çığırından çıktı bu iş. Onları yaşatmak için kullanacağım bu elleri, yok etmek için kullandığımdan olsa gerek. Şöyle uzattığımda bir türlü düzgün durmuyorlar artık, titremelerinden bunaldım. Yaşatmaktan çok öldürmek için kullandığım organlarım bile bana itaat etmez oldular. Günahsızların bedduası tuttu her hal. Bir yerlerde bir hata yapıyorum ama nerede?

En çok geceleri karanlıkta rahatsız ediyorlar beni, bazen fısıltılarını duyar gibi oluyorum. Masamdan kalkıp çekyata uzandığımda, hele çöp tenekesini boşaltmamışsam iyice tedirgin oluyorum. Karanlığın ortasında bir yerlerden çıkıp boğazıma sarılmalarından korkuyorum. Östaki borusuna takılmış, çığlıklarını. Kafamın içindeki isyanlarını hissediyorum. Bazıları duruyor oralarda bir yerlerde işte. Henüz doğmamış, doğacağı ve yaşayacağı hayatı hayal ederken, bu ellerle yok ediyorum ben onları.

Günah çıkarmak bu benimkisi, belki de boşaltmak zihnimdekileri. Bedenim o kadar ağırlaştı ki kalakaldım. Hele ellerim, kullanamaz oldum. Düşünceler yüzünden, zihnim örümcek ağı misali hepsi birbirine giriyor. Biri kendi hikâyesinden çıkıp, diğerinin boş sayfasında yaşamak istiyor diğerinde yaşayamadığı özgürlüğü, alıp başını gidiyor. Yakışmıyor oraya kızıyor siliyorum, bomboş kalıyor o sayfa bembeyaz kefen gibi.


Nurten Yurt

0 yorum :