Boşluk uçsuz bucaksız, sınırsız bir boşluk vardı ekranda oyun başlamıştı. Son yarım saattir tuşların başında bekliyordu, midesindeki guruldamaları bile unutmuştu. Yinede kıl payı kaçırmıştı, ne olacaktı şimdi bu uzayı andıran boşlukta. Taş kesilmişti, ekranın karşısında bu boşluğa bir gök taşı yaraşır ya, gök taşı nasıl olunur?
Hilâl şeklinde bir ay olayım diye tuşlara dokundu, şöyle solgun bir ay kapladı boşluğun bir köşesini. Birkaç saniye içinde bir gök taşı görüldü irice ağır ağır süzülen ayın solgun ışığında ışıldadı. Bir astronot dönerek yol alıyordu yer çekiminin olmadığı boşlukta. Ay, gök taşı ve astronot ekranda yakın gibi gözükseler de oldukça uzaktılar birbirlerine. Ekranı göz kamaştırıcı bir ışık kapladı önce hiçbir şey göremedi, gözlerini kapatıp yavaş yavaş açtığında boşluğun diğer bir köşesinde ışığının yavaşça azaldığı bir yıldız gördü.
O kadar parlak olmak istemişti ki bir an kör olabileceğini hiç düşünmemişti, kendi ışığından başka ekranda hiç bir şey görünmez olmuştu. Işığının parlaklığını düşürdükçe boşluk ve boşlukta var olanlar da görünmeye başladılar. Fakat hilal şeklindeki ayın hemen köşesindeki Küçük Prensi görünce gözlerine inanamadı, evet oydu sarı saçları, muzip gülüşü ve yeşil kaftanıyla tıpkı kitaplardaki gibiydi. Küçük prens ayın hemen yanından geçen gök taşının üstüne atladı. Astronot yer çekiminden etkilendiği için dönerek ilerlerken onun boynundaki atkının uçuştuğunu izledi şaşkınlıkla. Boşluk inanılmazdı, gittikçe uzaklaştığını hissetti diğerlerinden.
Bu harika bir duyguydu boşlukta yol almak, fakat keskin ışığa maruz kaldığından mı, yoksa dönüp durmaktan mıdır bilinmez kendini kötü hissediyordu. Bir yerlere tutunmalıydı, yeri hissetmek istiyordu, ay, yıldız, gök taşı ona o kadar uzaktı ki, ayaklarının üstünde durmazsa daha fazla devam edemeyecekti.
Yanıyordu, alev alev dayanılması mümkün olmayan bir sıcaklıktı bu. Boşluğun ve diğerlerinin ortasına güneş olmak ona kalmıştı sanki. Ne yapacaktı katlanacaktı yanmaya için için yanmayan, güneş olur muydu? Ay'a yaklaşmaya çalıştıkça uzaklaşıyordu, diğerleri de etkilenmişti onun ışınından gök taşının üzerinde oradan oraya zıplayan Prens hariç. Klavyenin tuşlarına zorlukla dokunurken oyunun sonlandığını görmek onu sevindirdi. Kaybetmişti..
Arkası yarın..
0 yorum :