Images

Ruhumun Kapsülü

                           

Enterik Kaplı Mikropellet Kapsül yazıyor kutunun üstünde. Her sabah bir tane yutuyorum, midemi koruyormuş. Hıh yıllardır koruyor, bir türlü tamamen geçmedi illet gastrit.

Asıl ruhumu korumam lazım şu aralar, koruyamıyorum. Bir haller oluyor anlayamıyorum. Sürekli doğudan esen Karayelin etkisiyle sesler duyuyorum. Susmuyorlar, susturamıyorum.Bir şeyler yapıyorum durmamacasına,  kendimi durduramıyorum.
 Neler oluyor?
 Belleğimin bir oyunu mu bu sürekli ters tarafa sarıyor, benim olmayan halüsülasyonlarda kayboluyorum. Doktor ilaç veriyor, aldım mı iyice deliriyorum. Abajurla aynı hizada duruyor, hiç bir şey yapamıyorum.

İçimdeki sesleri yazıyorum bazen, okuyunca şaşırıyorum. Hangi ara kaçmış içime bu ifritler? Konuşturuyorum, pek bir sivri dili, acısı katmer zift gibi yapışmış içime, kalemin sivri yanıyla kazıyor, kazıyorum. İrin gibi akıyor sözcükler, kara kapkara kanıyor satırlara. Durmadan yazıyorum, taki o saf temiz kırmızı ya ulaşınca işte o zaman anlıyorum. Anladığımı sanıyorum belki de.


Sonra öksürük tutuyor, kusmak istiyorum, öğürüyor, öğürüyor çıkaramıyorum. Safra sadece safra kusuyorum, suyu açıyor uzunca bir süre akışına bakıyorum. Akmak istiyorum, akıp gitmek, gider, lağım farketmez, neresi olursa gideyim yeter. Musluğun çeliği bırakmıyor, yapışıyor parmaklarıma illet, parlıyor,soğuyor suyu kapatıyorum.

Yalnızlığın acısından sıkıldığımda kalabalıklara karışıyorum. Sürünün içinde kayboluyorum. Kalabalık yalnızlıklara hiç katlanamıyorum.
 Açık yürek arıyorum, bulduğumda sıcaklığa dayanamıyorum, atışı, kanın yapışkanlığı bulaşıyor ellerime, durdurmaktan korkup kaçıyorum.

Köşe başları, ıssız kuytuluklar da dolanıyorum. Her yer dolu, boşluk yok boğuluyorum. Gökyüzü çok uzak göremiyorum beton yığınlarından. Nefes almak için kuyulara sark ıyorum yarasallığımla. Dipsiz kuyuların dibinde kalan bir nefeslik soluklara muhtaç nefesleniyor um.

Sürüngenler misali dönüyorum eve. Ev kaplıyor ruhumdaki ağırlığı ısıtıp yumuşatıyor bir süre, o da dayanamıyor bir müddet sonra her şeyiyle düşmanlaşıyor.

Prizlerden fışkırıyor, duvarlardan gölgeler salıyor üstüme, gecelerin karanlığı çöküyor ağırlığıyla yüreğime.
 Müzik yetişiyor imdadıma, son ses açıyor takıyorum kulaklığı kulağıma. Notaların sesiyle yakalıyorum huzuru, sesler yok oluyor. 
Dingin ve rahat işte o zaman yok oluyorum.


Nurten Yurt

0 yorum :