Images

Yaşamak güzel şey

Bilgisayarın başında ekranı tararken, sözcüklerin arasından toprak ve sıcak çam kokusu gelince burnuma dayanamadım. Ormanın hemen yanındaki parka çıktım, hazanda dayanamamış salmıştı gözyaşlarını. Islak toprak ve ferahlamış çam kokuları çektim içime. Ormanın yanı başında yürürken Nazımın dizeleri geldi aklıma "Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine" dizelerini düşünürken, orman sayfalarını açtı bana "oku" dedi.

Çam ağacına sarılmıştı sarmaşık, delicesine tutkuyla, varamayacağı yerlere varmıştı onun sayesinde, ormanın sıklığından ulaşamadığı güneşe ulaşmıştı ya. Çam sararıp solmaya başlamıştı, sarmaşığın kökleri ve yapraklarıyla kaplı bedeninde kendi soymuğundan, sakızından eser kalmamıştı. Kendi varlığını sürdüremeyen çam yaşamaktan vazgeçip ölümü seçmişti. Bakımsız orman kendi kendini yenilemeyen bir hale gelmişti, fırlatılmış pet şişeleri arasına biri astım ilacı tüpü bile atmıştı da nefes almakta zorlandığında onu kullanır her hal.
Meşe ağacı kurtar der gibi uzatmıştı dallarını yola uzanan boşluğa, hemen yanındaki çam ağaçları öyle sıkıştırmışlardı ki onu dallarıyla. Her biri yaşamak için ihtiyaç duydukları güneşe ulaşmak istiyorlardı. Ona ulaşamayan makiler, çalılıklar sararmış hayatlarından bezmiş bir haldeydiler. Meşe pek bir mahcuptu, pelitler ini olgunlaştıramadığından, zamanında toprağa ulaştırmazsa heba olacaktı meyveleri.
Çınarlar vardı biraz ilerde, kabuklarını değiştirmişlerdi. Kabuklarını değiştirmeseler bu kadar uzun yaşayabilirler miydi? Pırnar gözüktü tüm sevimliliğiyle neden severim ki bu ağacı yaprağı yaprak değil kenarları dikensi batar üstelikte. Kokusu evet kokusu, belkide, adı çıkaramadım. Ormanın sayfalarını kapatıp parktaki banka oturdum. Kokusuyla selamladı beni hanımeli, Sonbahara sakladığı çiçekleriyle pek bir mesut. Bulutlar gözyaşlarından sonra ışıldamış, güneşle kamaşmış halde. Yanı başımdaki havuza inen şarıldayan sular Nazımın dizelerini şakıyordu. " Yaşamak güzel şey be kardeşim"
Nurten Yurt







0 yorum :