Kitap sahibi arkadaşımız Kafka'nın yaşamı ve eserleriyle ilgili bilgileri anlattı ilk olarak. Prag'da 3 temmmuz1883'te doğan, kalabalık bir yahudi ailesinin çocuğu. Babasıyla olan sorunlu ilişkisi, uzun süreli nişanlılığı, evlenmemiş bir adam olması. Yazdıklarını yakması için arkadaşına bırakan, yarattıklarını yok edemeyen kişiliği, erken yaştaki ölümü, konuşulan konu başlıklarıydı Sonra her zamanki gibi sırayla kitap hakkındaki görüşlerimize geçtik.
Dönüşüm mü? Değişim mi? tartışması her ikisininde olabileceği görüşüyle sonuçlandı. Kelime anlamına takılmadan. Samsa'nın böcek olarak uyanmasından başlayarak, sayfaların arasında dolaştık. Ailenin utancını, insanın böceğe bakışını, sistemin kişi üzerindeki etkilerini paylaştık. Satır aralarında ki göndermelere takıldık. Babanın fırlattığı elmanın sırtında ölümcül bir yaraya neden olup ölümle sonuçlanmasının Ademin elması olabileceğine kadar götürdük. Böcek olarak hangi böceği düşündüğümüzü paylaştık, Kafkanın böceğinin boyutlarını tartıştık, bok böceği olabileceğini. Tekrar eski haline dönmesi beklentilerimizi, dönüştüğü böcek olarak ölümü. Dönüşümün diğerlerinin değişimine yol açmasını, ailenin tepkisi ve kurtuluşu. Ölümden sonrası, romanın karamsar bakışı.
Biz bunları tartışırken uzaktaki arkadaşlar telefonla ulaştı. Terastaki martı bizi yalnız bırakmadı. Mavi gökyüzünde özgürce kanat çırpıp, dalgaların arasındaki balıklarla besleneceğine, cafenin terasında insanların fırlattığı ekmek parçacıklarını beklerken ben dönüşümün en canlı örneğiyim diyordu adeta. Grubun kitap paylaşımını dinledikten sonra Jonathan olur mu bilmem?
Nurten Yurt
0 yorum :