Şarkını söylediğin zaman, kitaba yaraşır bir isim olmuş gerçekten. Şarkılarımızın kısık sesle, çoğu zaman söyleyemeyip, boğazımıza yumruk gibi tıkandığı, sol anahtarının parçalanıp, notaların dağıldığı zamanların, anlatıldığı bir romana bundan daha güzel bir isim seçilemezdi kuşkusuz.
Thyke 12’nin Haziran ayı kitabı için Mihrimah’ta toplandık. Kalabalıktık her zamanki gibi, ilk toplantımıza henüz annesinin karnın da katılan minik üyemizde büyümüş, toplantıya gelmişti. İnci Aral hayranı arkadaşımız Filiz’in uzun anlatımlarıyla, başka yönlerini diğer kitaplarını, ilginç tesadüfleri öğrendik.
Kitabın Şarkısını beyaz perdeden söyleme isteğiyle, senaryo olarak başlanılıp, sonradan kitaba dönüştürülmesinden, olsa gerek boşluklar, yetersizlikler bulduk. Lafta uygunsuz aşka takıldık, sonunun Türk filmi gibi bitmesine kızdık. Yetmedi kitaptaki mektuptan, cep mesajlarına ulaştık. Bir ara minik üyemiz bize kızıp kendi şarkısın söyledi. Zaman ilerlerken Mihrimah'ın mutfağının melodileri, kulağımıza ulaştı. (birileri vazgeçmiştir artık)
En çok tartışılan yaşanılamayan aşkın, yıllar sonra bir sonraki kuşaktaki yaşanılmasının imkansızlığıydı. Bir dönem böyle güzel anlatılırdı ancak. Bir vurgun yemişlik, kaybedilenler, yok olan umutlar, ardından yaşanmamış gibi yaşanmışlıklar. Ve günümüzde ki aşklar. Toplum olarak geldiğimiz yerdi aslında. Zaman ne olursa olsun, uygunsuz olan bulduğun zaman yaşanmayan aşktır…. Thyke 12’ Haziran ayı kitabı buluşmasında, satırları, zamanları, aşkıyla doyasıya şarkı söyledi Mihrimah da…
Kitaptaki şarkının adını merak ettiniz mi? – Sen Şarkını söylediğin zaman , diye başlayan bir şarkı.
Nurten Yurt
0 yorum :