Images

RUHUM

“Ruhum


gözlerini yumuşacık yum
kucağımdaymışsın gibi bırak kendini
ninni,
uykunda unutma beni
ninni…
Gözlerini yumuşacık yum
yeşil ela gözlerini
ninni ruhum ninni
Sen yukarda yemişli dalların içindesin,
yeşil gözlerin güneş dolu,
dudakların bala bulanmış
ben ağacın dibindeyim,
bir ayağım çukurda…
Ben senden çok önce gideceğim,

sen bensiz kalacaksın ihtiyarlığında…”  

Nazım Hikmet


Bebek sahili mayısta cennetten bir köşedir. Aşiyandan yürürken, sahil boyu denizi ve doğayı koklamaktı amacım. Tam da böyle ıssız, sakinken sokaklar.  Laleler erken veda ediyor,  yapraklar kıyı boyu rengârenk denize  savrulmuş. Adımlarım mayıs kokusuyla sarhoş, çınar altına taşımış.

 İşte yüzyıllık çınar, biraz ötedeki akasya da var. Sahi şu kahvedeydi ilk buluşmamız. Başımıza yağan akasya çiçekleri. Ne çok toplamıştın saçlarımdan. Ürker çekilirdim, dur der okşayarak ayıklardın. Ne çok gülerdik, sahi kediler.  İşte bak belki de senin kolladığın tekirin yavrularından biridir şuraya kıvrılan. Süt verirdik, salam almıştık bir keresinde. Seyfi usta koşar, yapmayın alıştırmayın diye kızardı. 

 Öğlen yemeğine çıkar gelirdik Nihanla, sende gelirdin.  Yemek mi yerdim, zaman geçmesin diye dudaklarımı bilmem. Kızardın yapma şunu bırak diye. Bırakırdım, saate bakardım, kızardın. Sahi sen ne çok kızardın. Sadece sana bakmamı isterdin, birde denize, gökyüzüne. Senin gözbebeklerinde ışıldayan maviyi seyretmek öyle güzel ki. Gözlerine çok yakışıyor derdin. Bebekte denize dalmak, mavi dalgalara bakmak. 

 Birde karlı soğuk bir gündü. Kabanımın düğmesi kopmuş, yuvarlanıp denize düşmüştü. Kurtuldu senden demiştin. O kadar çok oynadın ki, yoruldu parmaklarının arasında ovalanmaktan, kaçtı gitti. Özgürce yüzüyor boğazın maviliklerinde. Bankın bir köşesinde oturuyordum, sen diğer köşede. Sıkıca kapat aman ha üşüme. Bu kış boğazın ayazı fazla hadi kalkalım demiştin, üzülmüştüm. Sahi ben o günlerde değmeyecek şeylere ne çok üzülmüşüm.

 Koruya getirmiş zaman şaşkını adımlarım beni.  Burada görmüştüm son kez seni, dört yıllık o mesut rüyadan uyandığım çınar sahi hala bur damıdır.  Otuz iki yıl sonra neden geldim, ya onca yıl hiç gelmeyişim?  Oysa ben çınarları hep sevmiştim.......


Nurten Yurt

(Pandemide yazı çalışmaları) 

0 yorum :